Tuna kıyısında bir gün...

 
Tuna kıyısında bir gün... Tuna kıyısında bir gün...

18. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Tepede bir tapınak. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Her şey tablo gibi. Sağ, sol eski yapı. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Ludwig’in kalıtı. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Heybetli ve gururlu duruyor. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Yamaçlarda üzüm bağları. . Kendine vadiler açıyor. . yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. Uzaklardan bir köprü görünüyor. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Sislerin ardında güneş. İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Hepsi de küçük ve sevimli. Çevresine hiç uymayan bir yapı. . Orada bir heykel. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. ",. . Büyük bir Yunan tapınağı. Regensburg’da. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. Biraz ileride büyükçe bir alan. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor.

Tuna kıyısında bir gün...

Regensburg’da. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. . Kendine vadiler açıyor. . İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Her şey tablo gibi. Orada bir heykel. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Çevresine hiç uymayan bir yapı. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. . Uzaklardan bir köprü görünüyor. Hepsi de küçük ve sevimli. Yamaçlarda üzüm bağları. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. Biraz ileride büyükçe bir alan. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. Ludwig’in kalıtı. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Heybetli ve gururlu duruyor. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Tepede bir tapınak. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. Sağ, sol eski yapı. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. ",. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. . Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Büyük bir Yunan tapınağı. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. 18. Sislerin ardında güneş.